Eğitim Sen’den Basına ve Kamuoyuna / Eğitim Günlüğü 29

Eğitim Sen’den Basına ve Kamuoyuna / Eğitim Günlüğü 29

Tarih: 28 Nisan , 2020Kategori: Basın AçıklamalarıManşet

1 Mayıs haftasında geleceğimizi, emeğin ve bilimin ışığında inşa etmek için taleplerimizi yaygınlaştırmayı sürdürüyoruz. Krizden kaynaklı işini kaybedenler, ücretsiz izne çıkmaya zorlananlar, yoksullar, yok sayılanlar,  emeğinin karşılığını alamayanların sesini birlikte çoğaltacağız. Emekçilerin yaşamları pahasına çalışmasına onay verenlerin, 1 Mayıs’ta bizlere sokağa çıkmayı yasaklaması kabul edilebilir değildir. Kitlesel etkinliklerin mümkün olmadığının açık olmasından dolayı, sendikaların, işçilerin ve emekçilerin düzenleyeceği etkinliklerin engellenmemesi gerekmektedir. Diyanet İşleri Başkanının LGBTİQ bireyleri hedef alan hiçbir somut karşılığı olmayan açıklamasına Ankara Barosunun tepki göstermesiyle başlayan tartışma devam etmektedir. Tartışma geldiği aşamada doğrunun ve hukuki olanın referansı olarak neyin alınacağı noktasına gelmiştir. Kamu kurumlarının davranışlarını ve eylemlerini belirleyen temel hareket noktası eşitlik, hukuk ve evrensel değerler olması gerekirken, son iki gündür siyasi iktidarın sözcüleri tartışmayı, dini görüşlerini esas alarak, kendi doğruları üzerine inşa etmeye çalışmaktadırlar.  Çağlar boyunca egemenler sorunların gerçek nedenleri görülmesin diye; toplumun bazı kesimlerini ve özelliklede kendi iktidarları için tehlikeli gördükleri kesimleri hedef haline getirmiştir ve getirmeye de devam etmektedir. Salgının nedeni ve çözümü bilimin konusu iken ve bu tartışmayı tün dünya yakından takip etmekteyken, cinsel yönelimleri ve tercihlerinden dolayı, LGBTİQ bireylerin salgının nedeni olarak gösterilmesi anlaşılabilir ve kabul edilebilir değildir. Cinsel tercihleri ve yönelimlerinden dolayı kimse ötekileştirilmemelidir. Ödediğimiz vergilerle faaliyetlerini sürdürün kamu kurumlarının tüm toplumsal kesimlere eşit mesafede durması gerektiğini hatırlatırız. Bugünün Gündemi:

  1. Okulların ne zaman açılacağı ile ilgili açıklama kabine toplantısı sonrasında yapılmadı. 18 milyon öğrenciyi, 1 milyondan fazla öğretmeni ilgilendiren bir konuda kararın nasıl ve nerede alınacağının dahi belli olmaması, var olan soruları artırmaktadır. Salgının tamamen tehlike olmaktan çıktığı kesinleşmeden okulların açılmaması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili kararın zamanında alınması ve ilgili kesimlerle paylaşılması yapılacak planlamalar açısından önemlidir. Okulların kapalı kalacağının açıklandığı sürenin sonuna gelinmesine rağmen, bu konuda açıklama yapılmıyor olmasını anlamamız mümkün değildir. MEB, anlamsız inadından vazgeçmeli; uzaktan eğitim ve okulların yeniden açılması dahil, tüm konuları sendikalar ve ilgili kesimlerle tartışmalı ve süreci birlikte sürdürmelidir.
  2. Uzaktan eğitimde canlı sınıf uygulamasının ara sınıflarda kullanımı ile beraber çeşitli sorunlar başladı. Öncelikle derslerin gece geç veya sabah çok erken saatlere atanması ciddi bir sorun oluşturdu. Öğrencilerin ve öğretmenlerin dinlenme saatlerini dikkate almadan yapılan planlamadan verim alınmasının mümkün olmadığı açıktır. 1 Mayıs emekçilerin dünya genelinde kutladığı “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günüdür”. 1 Mayıs’ta emekçilerden çalışılmasının beklenmesi emekçilerin ödedikleri bedeller sonucunda elde ettikleri kazanımları yok saymaları anlamına gelir. Bazı okullarda bugüne canlı sınıf ataması yapıldığı duyumları gelmektedir. 1 Mayıs günü için yapılan tüm planlamalar iptal edilmelidir. Canlı sınıf uygulamasının kullanımında ciddi teknik sorunların yaşandığı da bilinmektedir. Canlı sınıf uygulamasını sadece istekli öğretmenlerin kullanması ve bu uygulamanın bir baskı aracına dönüşmemesi gerekmektedir.
  3. Bugün (28 Nisan 2020) yayınlanan Resmi Gazete’de “Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelikte” yapılan değişiklikler yayınlandı. Üniversitelerin idari ve mali açısından özerkliğine dışarıdan bir müdahale olan bu yönetmeliğin, üniversiteyi standart kamu hizmeti üretilen bir yüksek liseye dönüştürme olasılığı vardır. Üniversitelerin kontrol altına alınması arayışlarından vazgeçilerek insan, doğa ve toplum yararına bilim üretmelerinin önünün açılması gerekmektedir.
  4. Anayasa Mahkemesi’nin 19 Şubat 2020 tarihinde “Güvenlik Soruşturması” ile ilgili verdiği karar,  bugün (28 Nisan 2020 ) yayınlandı. Mahkeme oybirliği ile 18 Ekim 2018 tarihli, 7148 sayılı kanunun 29. maddesine eklenen güvenlik soruşturmasına dair kanun maddesini iptal etti. Güvenlik soruşturmasından kaynaklı göreve başlatılmayan kamu emekçilerinin mağduriyetlerinin acilen giderilmesi, tüm hak kayıpları karşılanarak görevlerine bir an önce başlatılması gerekmektedir.
  5. Güvenli olmayan uzaktan erişim uygulamalarının kullanımından kaynaklı çeşitli güvenlik sorunları yaşandığı bilinmektedir. Son olarak, Üsküdar İlçe MEM tarafından öğretmenlere dönük düzenlenen kimi etkinliklere katılanların kişisel verilerinin internet sitelerinde yayınlandığına dair haberler basında yer almıştır. Eğitim Sen, uzun süredir MEB’i bu konuda uyarmakta ve öğretmenlerden güvenli olduğu tam olarak belirlenmeyen uygulamaları kullanmalarının istenmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Söz konusu iddiaların odağında olan eğitim yöneticileri ve konu ile ilgili acilen bir inceleme başlatılmalı ve konu ile ilgili kamuoyu bilgilendirilmelidir.

Kamuoyuna Saygıyla Sunarız

 

EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

 

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık