Eğitim Sen’den Basına ve Kamuoyuna / Eğitim Günlüğü 57

 

Eğitim Sen’den Basına ve Kamuoyuna / Eğitim Günlüğü 57

Eğitim Sen’den Basına ve Kamuoyuna / Eğitim Günlüğü 57

Tarih: Kategori: Basın AçıklamalarıManşet

Ekonomik kriz, salgın sürecinde derinleşerek devam etti, işsizlik ve yoksulluk arttı. Ücretli izin hakkı olmayan, ücretsiz izne gönderilip gelirsiz bırakılan, çocuk ve yaşlı bakımı, temizlik gibi işlerde emeği görünmeyen kadınlar bu dönemin de en mağdur kesimlerindendi. Ev içinde emeği sömürülen kadınların yaşadığı eşitsizlikler artmışken, şiddetle mücadelede önemli bir kalkan olan 6284 sayılı Yasa kısıtlanmaya çalışıldı. Salgın sürecinde şiddet gördüğü için yardım isteyen kadın sayısı %55 arttı.

Mayıs 2020’de 21 kadın katledildi; 18’i şüpheli ölüm olarak geçti kayıtlara. 12 Haziran itibariyle en az 10 kadın öldürüldü. Üniversite öğrencisi Gülistan Doku’dan 160 gündür haber alınamıyor. Nasıl oluyor da genç bir kadına bunca zamandır ulaşılamıyor, ne olduğu açığa çıkarılamıyor? Talebimiz etkin bir soruşturma yürütülmesi ve Gülistan Doku’nun bulunmasıdır.

TÜİK verilerine göre, 2002-2019 yılları arasında 704 bin 831 çocuk zorla evlendirilerek istismar edildi. Salgın günlerinde evde kalan çocuklar savunmasız bırakıldı. Kadınlar salgın günlerinde, çocuk istismarına da kadın cinayetlerine de sessiz kalmadı. “Kadınlar birlikte güçlü!” diyerek yan yana durdu.

Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti, içinde yaşadığımız dönemin genel özelliklerinden bağımsız değerlendirmiyoruz. Biliyoruz ki, şiddeti üreten ve büyüten politik iklim, gündelik yaşam ve uygulanan politikalar değişmeden şiddetin engellenmesi mümkün değildir.

Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü. Çocuk işçiliği ile mücadele sadece sözle değil alınan kararlarla, uygulamalarla ve en önemlisi de bu konuda güçlü bir irade ile mümkün. Çocuk işçiliği ile mücadele ediliyor görüntüsü verip, diğer taraftan da çocuk işçiliğini teşvik eden uygulamalara karşı mücadelemiz sürecek.

Bugünün Gündemi:

  1. MEB tarafından illerde ölçme değerlendirme merkezleri açıldı. Bu merkezlerin hazırladığı sorular il MEM’leri ve MEB tarafından kullanılmakta. Söz konusu merkezler yönetmelikle kurulmuş ve çalışmaktadır. Doğal olarak, yaptıkları tüm iş ve işlemler hem denetime tabidir hem de eğitim yöneticileri bu merkezlerden sorumludur. Mersin Ölçme Değerlendirme Merkezi tarafından hazırlanan 6. sınıf din kültürü ve ahlak bilgisi tarama sınavında sorulan bir soru kamu kurumlarının tarafsızlığı ve tüm inançlara eşit mesafede durma ilkesine aykırıdır. Mersin İl MEM acilen bu konuyla ilgili inceleme başlatmalıdır. Kamu kurumları toplumsal fayda üretecek şekilde kamusal hizmet üretmelidir.
  2. 2020/8 sayılı genelgeye göre 60 yaş üstü çalışanlar ve kronik rahatsızlıkları olanların 1 Haziran tarihinden itibaren idari izinli sayılacağı açık şekilde belirtilmişti. Ancak MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından, Personel Genel Müdürlüğü’nün 1 Haziran 2020 tarihli yazısı ilgi tutarak hazırlanan “Mesleki Çalışma Programı” konulu yazıda 2020/8 sayılı genelgeye aykırı bir yorumla, idari izinli olması gereken öğretmenlerin (60 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlar) mesleki çalışma yapacağı belirtilmiştir. Yapılan yanlışlığın düzeltilmesi için MEB’e yazılı bir başvuruda bulunduk.
  3. 2019-2020 eğitim öğretim yılı yılsonu evraklarının teslimi ile ilgili yazışmalar il ve ilçe MEM’leri tarafından yapılmaya başlandı. İstenilen evraklar içerisinde bizim açımızdan en tartışmalı olanı köylerde çalışan ve lojmanda oturan ücretli öğretmelerden lojman borcu olmadığına dair belge (fatura) istenmesidir. Şehirlerin büyükşehir statüsüne geçirilmesinden dolayı, köy öğretmeninin lojmanda ücretsiz oturma hakkının elinden alınmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca, zaten düşük ekonomik geliri olan ücretli öğretmenlerden lojman kirası alınmasının sosyal devlet ilkesi ile uyumlu olmadığı açıktır. Tüm öğretmenler kadrolu istihdam edilmeli, köy öğretmenlerinden lojman kirası alınmamalıdır.
  4. LGS’nin yapılmasına sadece 8 gün kaldı ancak sınavda alınacak önlemelerle ilgili iki konuda, MEB’in kamuoyuna açıklama yapmamasından dolayı, belirsizlik devam ediyor. Bir sınıfta sınava girecek öğrenci sayısı ve oturum aralarında öğrenciler arasında fiziksel mesafenin nasıl sağlanacağı ile ilgili konularda sorularımıza henüz tatmin edici yanıtlar alamadığımızı ifade etmemiz gerekiyor. Öğrencilerin kendi okullarında sınava girecek olması nedeniyle fiziksel mesafe ile ilgili önlemlerin titizlikle alınması gerekmektedir. MEB’in kamuoyunda oluşan kaygıların giderilmesi için acilen bir bilgilendirme yapması gerekmektedir. Önceliğimiz öğrencilerimizin sağlığıdır.
  5. 2020-2021 eğitim öğretim yılı 31 Ağustos 2020 tarihinde telafi eğitimleri ile birlikte başlayacak. Okulların “yeni normale” hazırlanması bu dönemin en acil görevlerinden biri olarak MEB’in önünde durmaktadır. Okulların dersliklerinden tuvaletlerine, işliklerinden kantinlere ve giriş kapılarına kadar pek çok alanının yeni normale göre düzenlenmesi için MEB’in ilgili kesimlerle hızla bir araya gelmesi ve yaz döneminde bu hazırlıkları bitirmesi gerekmektedir. Önceliğimiz, öğrencilerin, eğitim ve bilim emekçilerinin sağlığıdır.

Kamuoyuna Saygıyla Sunarız

EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık