ÖSYM neyi ispatlamaya çalışıyor

ÖSYM neyi ispatlamaya çalışıyor

26-27 Haziran’da düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na 2 milyon 607 bin 903 aday girdi. İlk gün yapılan TYT sınavının çok zor olması, bir gün sonra girecekleri AYT için öğrencilerin moral ve motivasyonunu aşırı düşürdü. Soruları hazırlayanlara şunu söylemek isterim: Evet gördük ve inandık ki çok çok zor soru hazırlayabiliyormuşsunuz. Amacınız bunu ispatlamaksa tamam inandık, amacınıza ulaştınız. Gerçekten öğretmenlerin ve akademisyenlerin bile zorlanacağı türden soru hazırlayabiliyorsunuz.

Ancak nerede yaşıyorsunuz onu anlayamadık. Başka ülke desek, tüm dünyada salgın var. O zaman başka bir gezegen ihtimali çıkıyor ortaya. Ülkenin eğitim öğretiminden hiç mi haberiniz yok, bu kadar mı bihabersiniz. Sınava giren bu öğrenciler 1,5 yıldır doğru dürüst eğitim göremediler. Bırakın eğitim öğretimi 1,5 yılda çok uzun süre sokağa çıkamadılar. Okullarında devam mecburiyeti bile yoktu, çünkü salgın nedeniyle okula gelmeleri riskliydi. Birçok öğrenci okul sınavlarına bile girmedi hatta bazıları sorumlu geçti. 1,5 yılda toplamda 3 ay yüz yüze eğitim yapamadılar.

Peki uzaktan eğitim? MEB’in açıkladığı rakamlara göre 4 milyon öğrenci hiç erişim sağlayamamış, 6 milyon öğrenci sadece telefonla erişim sağlayabilmiş. Biz, bu rakamların çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Bırakın tableti, bilgisayarı, telefonu, televizyonu, interneti; elektriği olmayan öğrenciler vardı. İnternet erişimi sağlayabilmek için şehrin yüksek rakımlı noktalarına çıkan öğrencileri de mi görmediniz? Eminim siz de biliyorsunuz ki uzaktan eğitimde, bütün koşullar sağlansa bile sayısal dersler verimli olmamaktadır. Sonuçları merakla bekliyorum. Her soru türünden ortalama kaç tane net yapılabilmiş? Bir bakıma MEB’in başarı ya da başarısızlığını ortaya koyacak çünkü. Hani uzaktan eğitimde dünyada ikinci sıradayız ya(!) Öğretmen Ziya’dan da konuya ilişkin bir şey duymadık.

Belki şunun arkasına sığınmaya çalışacaksınız, “Ne fark eder, sorular zor da olsa, kolay da olsa sonuçta bir sıralama yapılacak.” Evet duygusuz, robotik, makine mantığıyla bakıyorsanız haklısınız. Peki sağlıklı bir eğitim alamamış öğrencilerin yaşayacağı duygular, hayal kırıklığı ne olacak? Alın teri döken, hayalleri olan ancak yeterli eğitim alamayan öğrencileri hiç mi düşünmediniz? Vicdan terazisi yok mudur? Sınavlardan çıkan öğrencilerin gözlerine bir bakın bakalım ne göreceksiniz…

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası üyesi olarak bizler, her öğrencinin ilgi, yetenek ve becerileri doğrultusunda istediği okulda sınavsız eğitim görme mücadelesi vermekteyiz, amacımıza ulaşana kadar bu mücadele devam edecektir. Öğrencilerimizin hayallerini kimsenin yok etmesine izin vermeyeceğiz.

Derviş Erdem (Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı)

BUNUNLA PAYLAŞ:

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık