BDG 12 Eylül’ün 43. yılında darbeyi kınadı: Faşist darbenin yarattığı siyasal iklim, AKP+MHP eliyle sürmektedir!

BDG 12 Eylül’ün 43. yılında darbeyi kınadı: Faşist darbenin yarattığı siyasal iklim, AKP+MHP eliyle sürmektedir!

BDG 12 Eylül’ün 43. yılında darbeyi kınadı: Faşist darbenin yarattığı siyasal iklim, AKP+MHP eliyle sürmektedir!

Unknown 11
 
 

Bursa Demokrasi Güçleri 12 Eylül’ün 43. yılında darbeyi kınadı. Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem tarafından Bursa Demokrasi Güçleri adına okunan açıklamada, emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklimin bugün AKP+MHP iktidar bloğu eliyle sürdürüldüğü belirtilerek, 12 Eylül’ün izinden gidenlere karşı demokrasiyi, barışı, laikliği, emeğin haklarını kazanmanın yolunun emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesinden geçtiği ifade edildi.

Bursa Demokrasi Güçleri (BDG) 12 Eylül’ün 43. Yılında basın açıklaması düzenleyerek darbeyi kınadı. Kent Meydanı’nda yapılan açıklamaya STK’ların yanı sıra CHP Bursa Milletvekillerinden Kayıhan Pala ve Orhan Sarıbal da katıldı.Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem tarafından Bursa Demokrasi Güçleri adına okunan açıklamada emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklimin bugün AKP+MHP iktidar bloğu eliyle sürdürüldüğü belirtilerek, 12 Eylül’ün izinden gidenlere karşı demokrasiyi, barışı, laikliği, emeğin haklarını kazanmanın yolunun emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesinden geçtiği ifade edildi.

12 Eylül zihniyeti sivil görünümle devam ediyor!

Bursa Demokrasi Güçleri adına, Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem tarafından okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

“1980’li yıllarda toplumsal hareketlerin kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmesi karşısında emperyalistler ve uluslararası sermaye yerli işbirlikçi sağcı, faşizan yönetimleri desteklemiş, gerektiğinde askeri darbeleri teşvik etmiş ve arkasında durmuşlardır. Bu yıllar kapitalizmin yapısal krizlerinden birini yaşadığı ve krizi aşmak için neo liberal politikaları devreye soktuğu, emeğe ve kazanılmış haklara saldırının fitilini ateşlediği yıllardır.Ülkemizde de günümüzde AKP rejimin uyguladığı ekonomik politikaların bir benzeri olan 24 Ocak kararlarının hayata geçirilmesi için emekçilerin ve toplumun kuşatma altına alınması, toplumsal muhalefetin etkisizleştirilmesi hedeflenmişti. Sivil darbe koşulları olmadığından uluslararası sermayenin gereksinim duyduğu ucuz işgücünün temin edilmesi, sosyal hakların budanması, her tür muhalif örgütlenmenin dağıtılması için askeri darbeye karar verilmiş ve 12 Eylül günü düğmeye basılmıştır.

ABD’nin ‘bizim çocuklar başardı’, dediği 12 Eylül faşist darbesi, emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleşmiş, uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına yönelik kurulan muhafazakâr-sağ dünya düzeninin Türkiye’ye giriş kapısı olmuştur. Darbe sırasında on binlerce kişi tutuklanmış, idam edilmiş, işkencelerden geçirilmiş, fişlenmiş, sendikal hak ve özgürlükler askıya alınmış, muhalif sendikalar kapatılırken devlet güdümlü sendikaların önü açılmıştır. Generaller sermayenin sözcüleriyle el ele kol kola faşizan baskılarla toplumu nefessiz bırakırken bir yandan da Ortadoğu krallık rejimlerinin de desteğiyle gerici eğitimin temel taşlarını döşemişlerdir.”

AKP iktidarı 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle sivil darbe uygulamalarını hayata geçirdi

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem tarafından Bursa Demokrasi Güçleri adına okunan açıklamada, aradan 43 yıl geçmesine rağmen, halkın, emekçilerin ve gençlerin yaşamlarına bir karabasan gibi çöken 12 Eylül’ün karanlığı, dünden bugüne faşizan anlayışıyla birlikte sürdüğü ifade edildi.

Emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklimin, bugün AKP+MHP iktidar bloğu eliyle sürdüğünü söyleyen Başkan Derviş Erdem, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve askeri bakımından emperyalizme daha da bağımlı hale getirdiğini, gericilik toplumsal yaşam alanlarını kuşatıldığını, seküler yaşama dönük saldırıların hiç olmadığı kadar arttığını, 12 Eylül’den geriye kalan anti demokratik anayasa dahi AKP tarafından fiilen ortadan kaldırıldığını ve tam bir anayasasızlık süreci yaşatıldığını belirtti.

Açıklamada farklı kimliklerin ve kültürlerin üzerindeki baskıların 12 Eylül’den bugüne artırarak devam ettiği ifade edilirken,  Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere farklı kimlikler yok sayıldığı, inkâr ve asimilasyon politikalarının en ağır şekilde hayata geçirildiği belirtildi.

AKP iktidarı’nın 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle sivil darbe uygulamalarını hayata geçirdiğini, OHAL KHK’larıyla da siyasal ve ekonomik yaşamın abluka altına alındığını söyleyen Başkan Erdem, 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonra bu baskıların daha da sistematik bir hal aldığını ifade etti.

Ülkenin kaynakları, halktan toplanan vergiler özelleştirmelerle, hazine garantileri ile sermayeye, yandaşlara peşkeş çekilmiştir

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem tarafından Bursa Demokrasi Güçleri adına okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

“Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmeleri AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilmiştir.  Ülkenin kaynakları, halktan toplanan vergiler özelleştirmelerle, hazine garantileri ile sermayeye, yandaşlara peşkeş çekilmiştir.Bütçelerde kamu yatırımlarına ayrılan paylar gittikçe azaltılmış, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi yandaş konfederasyonlarla yapılan ‘toplu sözleşmelerle’ düşük ücretlere, güvencesiz istihdama mahkûm edilmiştir.

İçte ve dışta uyguladığı savaş politikaları ile ülkeyi tam bir cehenneme çeviren AKP iktidarı, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve diyaloğa dayalı siyasal çözümü yerine bir kez daha silaha, çatışmalara, kayyum politikalarına, parti kapatma davalarına, kitlesel tutuklamalara, cezaevlerinde işkence uygulamalarına vb. sarılmıştır.

Halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, askıya alındığı, gençlerin gelecek umutlarının yok edildiği, yaşam tarzlarına inceltilmiş gerici dayatmalarla müdahale edildiği, kadınların kazanılmış haklarının dahi birer birer ortadan kaldırılmak istendiği günümüz koşullarında 12 Eylül’ün izinden gidenlere karşı demokrasiyi, barışı, laikliği, emeğin haklarını kazanmanın yolu emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliğinden ve ortak mücadelesinden geçmektedir. “

Demokratik anayasayı hayata geçirinceye dek mücadele edeceğiz

Derviş Erdem sözlerini şöyle sürdürdü.

“Bizler, tüm saldırıları geriletmeye, barışı egemen kılmaya, laik, demokratik bir ülke temelinde halkların özgürlüğü ve eşit yurttaşlık talepleriyle, yeni bir demokratik anayasayı hayata geçirinceye dek toplumsal muhalefetin tüm unsurlarıyla birlikte ortak mücadeleyi esas almaya devam edeceğiz.12 Eylül’ün 43. Yılında darbeyi bir kez daha kınıyor, askeri-sivil darbe zihniyetine karşı fiili ve meşru mücadeleyi yükseltme kararlığımızı ifade ediyoruz.”

Haber Merkezi

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık