KESK Bursa: Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek!

KESK Bursa: Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bursa Şubeler Platformu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını aktardığı basın açıklamasında toplumun her geçen gün daha derin bir yoksulluğa itildiğini kamuoyu ile paylaştı.

Şehreküstü Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında, KESK Bursa Şubeler Platformu adına Dönem Sözcüsü Okan Okumuş konuştu.

TÜİK’in yüzde 64,27 olarak açıkladığı yıllık enflasyon oranının gerçeği yansıtmadığını belirten Okumuş, bağımsız araştırma grubu ENAGrup’un verilerini paylaşarak, ‘gerçek’ yıllık enflasyon oranının yüzde 137,55 olduğunu ifade etti.

kesk bursa rakamlar yalan yoksulluk gercek 1
Bir grup insan ellerinde bir pankart tutuyor. Pankartta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) için “Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek” ifadeleri bulunuyor.

TÜİK tarafından açıklanan rakamlar üzerinden enflasyonun düşürüldüğüne yönelik bir propaganda oluşturulduğunu kaydeden Okan Okumuş, “Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret “müjdesinin” hiçbir karşılığı yoktur. Çünkü ne yazık ki tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu onlarca acı tecrübe ile öğrenmiştir. Ülkeyi yönetenler bugüne kadar onlarca Ali Cengiz oyunu ile yaşadığımız gerçek enflasyonu gizlemeyi başardılar. Ama geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“Zam kasırgası hız kesmeden sürmektedir”

Okumuş, asgari ücret artışının açıklandığı 22 Aralık 2022 tarihinden itibaren geçen 13 gün içerisinde A’dan Z’ye her şeyin en az yüzde 30 zamlandığını belirterek, ülke genelinde yaşanan ekonomik krizin boyutlarını şöyle aktardı:

“Vergi, harç ve cezalara yüzde 123’lük yeniden değerleme oranında zam yapılmıştır. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden sürmektedir.

20 yıl önce en düşük emekli maaşı, asgari ücretin üzerinde iken bugün emekliler sefalet aylığı ile yaşam mücadelesi vermektedir. Geriye kalan çalışanlar için ise Türkiye, asgari ücretliler ülkesine dönüştürülmüştür. Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir.

6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS (toplu iş sözleşmesi) mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir. Geldiğimiz noktada devlet dairelerine bile ‘bu işyerinde asgari ücret uygulanmaktadır’ tabelaları asılmasına ramak kalmıştır.”

“‘Saçma sapan’ olan; emekçinin talebi değil, takla attırılan TÜİK rakamlarıdır”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Kamuoyunda asgari ücrette yüzde 54 artış yapıldı, bize de olur mu şeklinde saçma sapan tartışmalar var” ifadesinin eleştirildiği basın açıklamasında, Okan Okumuş, “Saçma sapan olan; milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin talebi değildir. Saçma sapan olan; gerçekleri ters yüz etmek için takla attırılan TÜİK rakamlarıdır, resmi enflasyonun yoksul cebinden alınan bir vergiye dönüştürülmesidir. Bu verginin zenginin cebine aktarılmasıdır, emeğin ulusal gelirden aldığı payı sadece son 2 yılda 10 puan düşüren politikaları hayata geçirip büyüme nutuklarına, istikrar nutuklarına halkın inanmasını beklemektir” dedi.

“Enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır zam’ demektir”

Enflasyona göre yapılan sabit ücret artışlarının ‘sıfır zam’ anlamına geldiğine dikkat çekilen açıklamada, insanca yaşama yetecek ücretler için KESK’in tüm yurtta mücadelesini sürdüreceği vurgulandı:

“Bu sahte TÜİK rakamlarının üzerine eklenen birkaç puanın ‘refah payı’ olarak yutturulmak istenmesinden artık bıktık. Bunun için öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmalıdır.

Her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır zam’ demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir ücret mücadelesidir. Bunun da yolu en düşük kamu emekçisinin gelirinin maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasından geçmektedir.

KESK olarak, iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi insanca yaşamaya yetecek ücret için ‘hak verilmez, mücadele ile alınır’ şiarı ile tüm yurtta alanlarda olacağız.”

Haber Merkezi

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık