Gerici, Ayrımcı, Aynılaştırıcı Zihniyete Karşı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Esas Alan Mücadelemiz Devam Edecek!

Gerici, Ayrımcı, Aynılaştırıcı Zihniyete Karşı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Esas Alan Mücadelemiz Devam Edecek!

Bursa Şubemizin “8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” kapsamında, cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek amacıyla, tüm okullarda gerçekleştirmeyi planladığı “toplumsal cinsiyet eşitliği” konulu resim yarışması,  İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün onay vermesine rağmen, gerici çevrelerin ve yandaş sendikanın yoğun baskısı sonucu, Bursa Valiliği tarafından iptal edildi.

Bu son örnekteki ‘toplumsal cinsiyet eşitliğine’ yönelik tahammülsüzlüğün de gösterdiği üzere, eğitim sistemi giderek dinsel içerik kazanan gerici egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır.  Siyasi iktidarın eğitimin dinselleştirilmesi hedefi ve bu yolla kendi dünya görüşüne uygun ‘makbul’ bireyler yetiştirme politikalarının sonucunda, MEB’in, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan iş birliği protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir.  Bu yolla eğitim sistemi, en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmaktadır. Öyle ki, eleştirel düşünceyi engelleyerek sorgulamayan bireyler yetiştirmeyi hedefleyen eğitim sistemi, kız çocuklarına ve kadınlara dayatılan geleneksel yaşam biçimini yeniden üretmektedir.

Aynılaştırıcı, gerici, cinsiyetçi müfredat ve uygulamalar ile ayrımcılık derinleşmekte, cinsel yönelim farklılıkları da yok sayılmaktadır.  Karma eğitime yönelik müdahaleler, eğitimin dinselleşmesi ve çocukların geleneksel rol kalıpları ile yetiştirilmesine yönelik politikalar, şiddetin ve cinsel istismarın da önünü açmaktadır. Ancak, çocuk ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirecek, temel insan hakları ve çocukların yararını gözetecek, çocuk ve gençlerin kendini gerçekleştirebilmesi için mevcut bilgi birikimine ulaşmasına ve eleştirel düşünce becerisini kazanabilmesine olanak sağlayacak bir eğitim sistemine ihtiyaç vardır.

Bu nedenle, tüm bu engellemelere, baskılara ve antidemokratik uygulamalara rağmen, laik, demokratik, bilimsel, anadilinde, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas bir eğitim sistemi için mücadelemizdeki ısrarımız dün olduğu gibi bugün de devam edecektir.

Benzer İçerikler

Bizi Takip Edin

En Üste Çık